Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Meslek Odası Çalışmaları

PDR MESLEK ODASINA DOĞRU
Değerli Meslektaşlarım,

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, 1989 yılında Prof. Dr. İ. Ethem ÖZGÜVEN hocamızın önderliğinde Hacettepe Üniversitesinde görevli bir grup öğretim elemanının çabalarıyla kuruldu. On beş yıldır, kuruluş amacı doğrultusunda; Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında çalışanlar arasında birlik, beraberlik, mesleki dayanışma sağlayarak alanın ve mesleğin ülkemizde gelişmesini sağlamak, bu alanda çalışanların sosyal, bilimsel, mesleki, kültürel yönden gelişmelerine yardım etmek; meslek üyelerinin haklarını korumak ve savunmak amaçlarına yönelik çalışmalar yapmaktadır.

Derneğimizin önemli bir çabası ve amacı, alanımızın Türkiye’de “profesyonel bir meslek” olarak tanınıp kabul edilmesini sağlamaktır. Bir meslek alanı olarak PDR’nin sınırlarını çizebilmek, bu alanda yetişeceklerin unvan ve buma bağlı olarak görev ve sorumluluk alanını belirlemek, bu konudaki pek çok sorunu çözümleyecek önemli bir aşama olacaktır.

Ancak, ülkemizde yardım meslekleri henüz yeterince netleşmemiştir. Bireye psikolojik anlamda yardım veren alanlar belli ölçütlere göre tanımlanıp sınırları çizilmeye çalışılır. Yine de psikolojik yardım hizmet alanlarının sınırlarını çizmek pek kolay değildir. Bu yüzden ülkemizde psikolojik yardım alanlarının sınırları, eğitimi, yetişenlerin unvan sorunu, çalışma alanları, özlük hakları gibi yönlerden sorunlar vardır. Çünkü, Türkiye’de henüz PDR alanı, profesyonel bir meslek alanı olarak benimsenmiş değildir. Bilindiği gibi bir mesleğin profesyonel olarak kabul edilmesi için 3 temel koşul bulunmaktadır:

●● Mesleğin yasal olarak tanınması
●● Yetiştirme standartlarının belli olması
●● Uygulanabilir etik kurallarının ve yaptırımlarının olması.

Kuşkusuz ki bu üç temel koşul açısından da Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’nin çabaları önemlidir. Ancak bu çabalar, ülkemizde bu alanda bir meslek odasının kurulması ile anlamlı bir sonuca ulaşmış olacaktır. Bu düşünce ile oluşturulan “Meslek Odası ve Meslek Birliği Yasası Hazırlama Komisyonu” Dr. Tuncay Ergene başkanlığında, Prof. Dr. İ. Ethem Özgüven’ in danışmanlığında bir “Yasa Taslağı” hazırlanmış ve üyelerimizin görüşüne sunmuştur.

Yasa taslağı, ilk incelemeler sonucu gelen öneri ve eleştiriler doğrultusunda düzenlenerek elinizdeki baskıyla yeniden değerlendirilmeye sunulmaktadır.

Kuşkusuz profesyonel bir meslek olarak kabul edilebilmek; her birimizin sorumluluk ve çabaları ile aşılabilecek engebeli ve uzun bir yoldur!

Bu nedenle, tüm meslektaşlarımızı bu yoldaki çabaları desteklemeye ve katkıda bulunmaya davet ediyoruz.

Yapılacak katkılara şimdiden müteşekkir olduğumuzu ifade ederken, Dr. Tuncay Ergene’ ye ve tüm komisyon üyelerine sadece dernek başkanı olarak değil, bu alana gönülden bağlı bir meslek elemanı olarak yürekten teşekkür ediyorum.
Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği
2004-2008 Dönem Başkanı
Genel Gerekçe
Türkiye’de yaşanan politik, sosyal, kültürel değişimler bireyleri etkilemekte, onları zaman zaman korumasız, güç durumda bırakmaktadır. Ülkemiz nüfusunun artması ve kırsal bölgelerden şehirlere göç bir çok uyum problemlerini de beraberinde getirmektedir. Kadın haklarındaki gelişmeler, kadının çalışması, evini yönetmesi, çocuklarını yetiştirmesi ve kadına toplumsal yaşamda kanunen tanınan haklardan yararlanabilmesi, kadının daha da güçlendirilmesini gerekli kılmaktadır. Gençlerimizde görülen, eğitim, sağlık ve sosyal sorunlar, ev-aile, sosyal ilişkiler ve iş yaşamında yaşanacak güçlükler, onların bu konularda bilgilendirilmelerini ve onlara rehberlik edilmesini zorunlu kılmaktadır. Ülkemizde kap - kaç, töre cinayetleri, hırsızlık gibi konulara ilişkin suç işleme eğilimi ile uyuşturucu madde kullanımındaki artış özellikle gençler ve çocukları ciddi bir biçimde engelleyen güçlükler olarak ortaya çıkmaktadır.

Eğitim üzerinde yapılan değişiklikler, zorunlu eğitim süresinin artırılması okullarda yaşanan çocuklarla ve ergenlerle ilgili sorunları daha görünür bir hale getirmiştir. Öğrencileri eğitim kurumlarında tüm yönleriyle tanıyarak onları ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirmek ülkemizin öncelikli sorunlarından biri olmuştur. Bu konularda ülkemizde çeşitli psikolojik danışma hizmetlerinin verilmesini gerekli kılmaktadır ve bu hizmetler de bu alanda yetişmiş meslek elemanları olan psikolojik danışmanlar tarafından sunulmaktadır.

Psikolojik danışmanlar, kendini anlaması, problemlerini çözmede gerçekçi kararlar alması, çevresindeki olanakları tanıması, kapasitesini kendine uygun düzeyde geliştirmeleri çevresine sağlıklı ve dengeli ve sağlıklı bir uyum yapması ve böylece kendini gereçekleştirmesinde bireylere yardım etmektedirler. Ülkemizde psikolojik danışma ve rehberlik programlarından mezun olanlar halen, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullar ile rehberlik ve araştırma merkezleri’nde, Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane ve sağlık merkezlerinde, Adalet Bakanlığı’na bağlı ceza ve tutuk evlerinde, ıslah evlerinde, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı psikolojik danışma ve rehberlik servislerinde Silahlı Kuvvetlere bağlı psikolojik danışma ve rehberlik servisleri, ile özel psikolojik danışma ve rehberlik merkezleri’nde; çalışmaktadırlar. Mesleklerin yapısının ve görünümünün değerlendirildiği “Mesleklerin Gelecek Görünümü El Kitabı”nda psikolojik danışma meslek alanının tanımı yapılarak, çağdaş dünyada ihtiyacın hızla artığı meslekler arasında gösterilmektedir. Ülkemizde de psikolojik danışma alanına ilişkin ilgide bir artış vardır. Üniversiteye giriş sınavında 2004 yılı içerisinde bu alanda meslek elemanı yetiştiren bölümlerin eşit ağırlık puanına göre % 2’lik dilimden öğrenci alması bu meslek alanına olan ilgiyi açıkça göstermektedir.

Batıda özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk olarak 1900’lü yıllarda tanınmaya başlayan psikolojik danışma ve rehberlik meslek alanı Türkiye’de 1950’li yıllarda yaşamımıza girmiştir. Yüksek öğretim kanunu’na göre üniversitelerde psikolojik danışman yetiştiren programlar açılarak günümüzde 18 üniversite’de lisans 16 üniversitede de yüksek lisans ve doktora düzeyinde psikolojik danışman yetiştiren akademik program bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki eğilime de benzer olarak psikolojik danışman yetiştiren eğitim programları Türkiye’de eğitim fakülteleri içinde örgütlenmişlerdir.

Türkiye’de her yıl yaklaşık olarak lisans düzeyinde 1000’e yakın psikolojik danışman, master ve doktora düzeyinde de yaklaşık 200 uzman ve doktor psikolojik danışman yetiştirilmektedir. Ülkemizde 2005 yılı itibariyle yaklaşık 8000 psikolojik danışma ve rehberlik lisans, yüksek lisans ve doktora programlarından mezun meslek elemanı çeşitli kurum ve kuruluşlarda görev yapmaktadır.

Lisans yüksek lisans ve doktora eğitimleri sırasında dersler, uygulamalar ve araştırmalar aracılığı ile bu programlarda öğrenim görmekte olan öğrencilere kazandırılması hedeflenen yeterlilik alanları aşağıdaki gibi sıralanabilir.

·Biopsikososyal bir varlık olarak insanın büyüme ve gelişimi;
·Sosyal ve kültürel farklılıklar;
·Bireysel ve grupla psikolojik danışma;
·Psikolojik ölçme ve değerlendirme;
·Bağımlılık ve duygulanım bozuklukları ağırlıklı olmak üzere ruhsal bozuklukların yaygınlığı, tanımlanması, önlenmesi ve sevkine ilişkin genel ilke ve uygulamalar;
·Bireysel gelişim ve koruyucu ruh sağlığı konusunda temel ilke ve uygulamalar;
·İnsanın gelişimi ve psikopatoloji kavramlarına ilişkin temel ilkeler ve modeller;
·Normal ve ruh sağlığı problemleri bulunan bireylerle çalışırken krize müdahale dahil olmak üzere kısa, orta ve uzun süreli müdahale yaklaşımlarından da yararlanarak psikolojik danışma sürecini başlatma, sürdürme ve sonlandırmaya yönelik bilgi ve beceriler;
·Ruh sağlığı eğitimi, bilinçlendirme, psikoeğitim, kurum temelli önleyici ruh sağlığı konularında program oluşturma ve yürütme becerileri;
·Mesleki gelişim ve kariyer danışmanlığı;
·Araştırma ve program geliştirme;
·Mesleki kimlik gelişimi ve etik.

Türkiye’de ruh sağlığı hizmetlerini sunan meslek elemanı sayısı ve uzmanlaşma alanları oldukça sınırlıdır. Ruh sağlığı alanında toplumda gereksinim duyulan hizmetlerin çeşitli meslek grupları tarafından sunulması ve bu meslek grupları tarafından da hizmetin toplumda gereksinim duyan tüm bireylere ulaştırılması gerekmektedir. Tıp dışında ruh sağlığı alanında hizmet sunumuna katkıda bulunabilecek psikoloji, sosyal hizmetler, fizik tedavi ve rehabilitasyon, konuşma terapisi gibi meslek alanlarına benzer olarak, psikolojik danışma meslek alanının da mesleki eğitim, akreditasyon ve uygulamalarına ilişkin yasal düzenlemeler henüz gerçekleştirilememiştir. Psikolojik yardım sağlama, koruyucu ruh sağlığı alanında katkısı olan Psikolojik Danışma Mesleğinin kendi sınırları yetki ve sorumluluklarının belirlenmesine; Sürekli değişen ve gelişen insana hizmet veren yardım mesleği olarak meslek elemanlarının da niteliklerini sistemli olarak sürekli geliştirmek, süpervizyon hizmeti vermek ve meslek etiğine uymayan meslek elemanlarına karşı etik denetimi sağlamak gerekmektedir. Psikolojik danışma alanında yetişme, akreditasyon, staj, internship, mesleki uygulamalar, mesleğe giriş, meslekte kalış ve meslekten çıkarılmayı düzenleyen uygulamalara ilişkin konularda bir meslek yasasına gereksinim vardır.

Sağlık hizmetleri içinde özellikle ruh sağlığı hizmetleri, farklı uzmanlık alanlarına sahip meslek gruplarının, bu konuda ciddiyetle hazırlanmış yasal düzenlemeler ile sağlanan koşullarda, hizmet üretmesini gerekli kılan bir hizmet alanıdır. Gelişmiş batı ülkelerinde ve Avrupa Birliği ülkelerinde de ruh sağlığı hizmetleri bir çok meslek alanının hizmet sunumu ile işleyen bir hizmet alanıdır. Avrupa birliği ülkesi olarak, meslek elemanı yetiştirme koşullarında örnek alınabilecek İngiltere’de aralarında psikolojik danışmanın da bulunduğu meslek alanları ve hizmet sunum ölçütleri belirlenmiştir. Psikolojik danışma burada sağlık hizmetleri sınıfında bulunan bir meslek alanı olarak kabul edilmektedir.

Avrupa Birliği ülkelerinde psikolojik danışma ve rehberlik alanında meslek elemanı eğitimi ve yetiştirilmesi sınırlı düzeydedir. Bu durumu çözümlemeye yönelik olarak Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında oluşturulan Avrupa Konseyi 2010 yılına kadar tamamlanmak üzere psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin yeniden yapılandırılması” adlı bir çalışma başlatarak psikolojik danışma ve rehberlik uygulamalarının diğer Avrupa Birliği ülkelerinde yaygınlaştırılmasını sağlamaya çalışmaktadır.

Türkiye’de kendine özgü yaygın ve kökleşmiş bir psikolojik danışman yetiştirme deneyimi ve geleneğinin olması ülkemiz için önemli bir avantajdır. Ruh sağlığı alanında ülkede yaygın olarak yaşanan sorunların önlenmesinde iyi yetişmiş meslek elemanlarının katkısı yadsınamaz bir gerçektir. Bu ülkenin en değerli varlığı sahip olduğu insan gücüdür. Sahip olunan bu önemli kaynağın ruh sağlığının öncelikle korunması ve geliştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda ülkede yetişmiş hizmet sunacak meslek elemanlarının da değerlendirilmesi ve yönlendirilmesi hem ülkenin insan gücü planlaması hem de bireysel mutluluğu açısından önemlidir.

Ülkemizde bireylerin psikolojik sağlığını ve kişisel gelişimlerini destekleyen onlara, kişisel, eğitsel ve mesleki rehberlik hizmetleri sunan özel kurumların eriştiği seviye, gelişmiş ülkelerden çok geri olduğu gibi, maalesef gelişmekte olan bir kısım ülkelere göre de geri bulunmaktadır. Özel merkezlerden alınan psikolojik yardımlar denetim altında olmadığı takdirde profesyonel olmayan yardımların sunulmasının önüne geçilemez. Böyle bir durumdan da en çok psikolojik yardım gereksinimi duyan kişiler olumsuz etkilenecektir. Bu kurumların kamuoyunun güven ve takdirini kazanarak daha çok itibarlı kurumlar olması ve etkili psikolojik danışma hizmeti sunabilmeleri bu kurumlar için oluşturulacak bir “Meslek Birliği ve Meslek Odası” ile mümkün olabilecektir. Psikolojik danışma hizmetlerinin bu alanda yetişmiş uzman kişiler tarafından sunularak toplumda özellikle psikolojik destek hizmetlerinin yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri artıkça karşılaştıkları sosyal ve toplumsal problemlerin çözümünde, genç nesillerin kişisel, eğitsel ve mesleki özelliklerine, gelişimlerine ve yönlendirilmesine katkı sağlama konusunda psikolojik danışmanlar meslek odası ve birliği kurulması fayda sağlayacaktır. Bu amaçla Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’nin önderliğinde “Psikolojik Danışmanlar Meslek Odası ve Meslek Birliği Yasa Tasarısı” hazırlanmıştır.

Buraya kadar ifade edilenlerden de anlaşılacağı gibi, anayasa’nın 135. inci maddesine göre daha çok “mesleki faaliyetleri kolaylaştırmak, mesleğin genel inanç ve kurallarına uygun olarak psikolojik danışma ve rehberlik hizmeti veren kurumların gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve toplum ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak; meslek disiplini ve ahlakını korumak” amacı güden, kamu kurumu niteliğinde, kamu tüzel kişiliğine sahip bir meslek kuruluşu olarak, toplumu oluşturan bireylerin kişisel gelişimlerine katkı getireceği düşüncesi ile “Psikolojik Danışmanlar Meslek Odası ve Birliği”nin kurulmasına ivedilikle gereksinim duyulmaktadır.

Madde gerekçelerine ulaşmak için tıklayın
Meslek Odası Kanun Teklifi'ne ulaşmak için tıklayın

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Bu sitede yer alan yazılar bilgi amaçlıdır. Sitemizin Türk PDR Derneği ile herhangi bir ilgisi yoktur.